18 Ekim 2009 Pazar

Matematik dersine nasıl çalışılır?



Sınavlara 180 günün kaldığı bir dönemde bir öğrenci öğretmenin yanına gelerek 1 gün soru çözmemek
için izin ister. Öğretmenimiz ona bir hesap çıkarır. Demek bu gün izin istiyorsun. Gel ne istediğine
beraberce bir göz atalım: Sınava 180 gün var. Hafta içi her gün 8 saat okulun var bu 60 gün ediyor,
geriye 120 gün kaldı. Her gün 1 saat yemek molası ile geçiyor. Buda 180 gün içinde 8 gün ediyor, geriye
kaldı 112 gün. Hafta sonları dershaneye geliyor ve 5 saat orada bulunuyorsun bu da eder 11 gün,
geriye kaldı 101 gün. Günde ortalama 8 saat uyuyorsun bu da eder 60 gün, geriye kaldı 41 gün. Hafta içi
etütlere 3 saat katılıyorsun bu da eder 3 gün, geriye kaldı 38 gün. Her gün yollarda eve gidiş geliş için 2
saatin gidiyor bu da eder 15 gün geriye kaldı 23 gün. Zaten bu süre içinde en az 3 gün hastalık iznin
olacak. Kaldı 20 gün. Bu süre içinde 7 gün bayram izni kullanacaksın, kaldı 13 gün. Şubat tatilinin bir
haftasını dershaneye gelerek geçirecek geriye kalan 7 günü izin olarak kullanacaksın, geriye kaldı 6
gün. Her gün yarım saat çay ve sohbet molası veriyorsun bu da eder 4 gün geriye kaldı 2 gün. Günde 8
dakika aynanın karşısında kendini izliyorsun bu da eder 1 gün. Geriye kalıyor sadece 1 gün ve eğer ben
sana bu 1 günü izin olarak verirsem sen sınavları nasıl kazanacaksın.
Şimdi hepinize soralım: Kişi en güzel kimi kandırır? Çoğunuzun vereceği cevap kendimizi kandırırız
olacaktır. 
www.matematikcifatih.tr.gg 
Aynen bu öyküde olduğu gibi bazılarımız o kadar çok bahaneler üretiriz ki elimizde olan 180 günü bile
bir çırpıda bitiririz. Bunun temel sebebi yapacağımız işten korkmamızdır.
Bir kısım öğrencilerde matematikle veya matematikteki bazı konularla ilgili olarak bir ön yargı oluşmuş
olabilir. Bu yargılardan kurtulursak ve kendi kendimize bahaneler uydurmazsak asıl doğruya ulaşmış
oluruz.
Her şeyden önce şunu unutmayalım ki matematik, sanıldığı gibi zor bir ders değildir. Çeşitli nedenlerle
bu derse karşı soğuyan öğrencilerimiz, peşin bir hükümle kendi kendilerine engel olmaktadırlar.
Öğrenmenin ilk aşaması olarak ön yargılardan kurtulmak gerekir. Başaracağınıza inanmadığınız bir şeyi
başaramazsınız. Bunun tersi olarak da başaracağınıza inandığınız bir şeyi de mutlaka başarırsınız.
Yani olumlu düşünün. Matematik gerçekten zor bir ders olsa bile – ki gerçekte kolay bir derstir -
başarabileceğinize kendinizi inandırırsanız bu işi halledersiniz.
Öğrenmenin ikinci aşaması kişinin bilmediğini fark etmesidir. Bunun için de öncelikle matematikte
durumunuzun ne olduğunu belirlemelisiniz. Şimdi bazı ölçüler verebiliriz:
“Okulda matematikte çok başarılıyım, fakat testlerde başarısız oluyorum.”
Diyorsanız öncelikle sınav sisteminin okuldan çok farklı olduğunu bilmelisiniz. Okulda işlenen konular
sınavlardaki soruların temelini oluşturmaktadır. Şayet sizler sadece okul dersleriyle yetinir başka bir
çalışma yapmazsanız sınavlarda başarılı olma ihtimaliniz çok düşüktür. Çünkü okulda öğrenilen
konularla test sorularını kısa bir sürede çözmek çok zordur.
Peki,ne yapılabilir?
Okulda konular çok iyi öğrenilmeli, Dershaneye gidiyorsanız konuları çok iyi takip etmeli, gitmiyorsanız
evde ilköğretim 6. sınıftan itibaren olan bütün konuları sırayla çalışılmalısınız. Çünkü sınavlarda
ilköğretim 6. 7. ve 8. sınıfın konularından soru gelmektedir. Test tekniğini öğrenmek için bol bol test
sorusu çözün. Belli aralıklarla deneme sınavı çözün ve başka öğrencilerin de girdiği deneme sınavlarına
girin ve durumunuzu değerlendirin.
“İşlem kabiliyetim az ve konuları anlayamıyorum.”
Diyenlereilk tavsiyemiz, ilk konudan itibaren kolay, zor demeden bütün konuları sırasıyla çalışmalarıdır.
Nasıl ki alfabenin harflerini bilmeyen kişi okuyamaz, yazamaz; matematiğin temel kurallarını bilmeyen
öğrenci de matematik konularını anlayamaz, anlayamadığı için de soruları çözemez.
Öyleyse anlamadığınız bir kareköklü sayılar konusunun problemi o konudan kaynaklanmayabilir. Belki
de daha önce öğrenmeniz gereken, fakat tam anlamıyla öğrenemediğiniz bir konudan (üslü sayılar gibi)
kaynaklanabilir. Bu durumda konular birbirinin devamı olduğundan ve birbirini tamamladığından
mutlaka her konu iyice anlaşıldıktan sonra bir diğer konuya geçilmelidir. Şu unutulmamalıdır ki temeli
sağlam olmayan bina en küçük etkilerde bile yıkılabilir.
“İşlem kabiliyetim iyi; fakat konulara yabancıyım.”
Diyen öğrencilerimize ilk tavsiyemiz bilgi eksiği olan konuları tam olarak öğrenmeleridir. İşlem
kabiliyetinizin iyi olması, matematik konularını öğrenebileceğinizi gösterir. Vakit geçirmeden
yapacağınız çalışma, hiç bilmediğiniz konuları çalışmak yerine, bilgi eksikliğiniz olan konuları tam
anlamıyla çalışıp öğrenmenizdir.
“Konuları anlıyorum; fakat işlem kabiliyetim az .”
Şeklinde durumunu tarif eden öğrencilerimize ilk tavsiyemiz bol bol soru çözmeleridir. Konuları
anlayabilmeniz, alt yapınızın o konuyu öğrenmeye yeterli olduğunu gösterir. İşlem kabiliyetinin az oluşu
yeterli düzeyde soru çözmemenizden kaynaklanmaktadır. İşlem kabiliyetinizi geliştirmenizin en güzel
yolu da bol bol soru çözmektir. Bu sayede hem konuları pekiştirmiş hem de işlem hızı kazanmış
olursunuz.
Burada dikkat edilecek husus, yapılamayan sorular karşısında karamsarlığa düşüp de soru çözmeyi
bırakmamaktır. Yapılacak iş, takıldığınız yerde bir bilene sormak olmalıdır.
Kısacası az antrenman yapan bir sporcunun durumuyla çok antrenman yapan bir sporcunun durumu
aynı olmaz. Çok soru çözerek çok antrenman yapmış olacaksınız.
“İşlem kabiliyetim iyi, hem de konuları biliyorum; fakat çok yanlış yapıyorum.”
Biçiminde yakınan öğrencilerimize ilk tavsiyemiz soruları dikkatle çözmeleridir. İşlem kabiliyetiniz iyi ve
konuları biliyorsanız matematikle ilgili sorununuz çözülmüş demektir. Yanlış sayısını azaltmanın en
güzel yolu dikkatli bir şekilde ve çok soru çözmektir.
Yalnız bu yapılırken çözülen sorular değerlendirilmeli, nerelerde hata yapıldığı belirlenmeli, çalışarak
giderilebilecekse bu hatalar giderilmeli; çalışarak giderilemeyecek cinstense bir bilenden yardım
alınmalıdır.
Ayrıca o konuyla ilgili olarak çıkmış soruları çözmeli ve durumunuzu tekrar değerlendirmelisiniz. Çünkü
son yıllarda sınavlarda çıkan sorular bilginin yanı sıra yorum kabiliyetini de ölçücü niteliktedir.
Bu soruların çözümünde hata yapıyorsanız; Matematik testi çözmenin yanı sıra, konular bittikten sonra
saat tutarak deneme çözmeli ve vakit buldukça kitap okumalısınız. Çünkü bu sorular Türkçedeki
paragraf sorusu gibidir. Bol kitap okuyan öğrenci yorum yeteneği gelişeceği için bu soruları daha kolay
çözecektir.
“Matematikteki geometri sorularını genelde yanlış yapıyorum.”
Diyenöğrencilerimizin geometri ile ilgili konuları anlaması ve o konuile ilgili soru çözebilmesi de konuya
tamamen hâkim olmasına bağlıdır.
• Geometri, işlemden daha çok düşünme ve görmeye dayalıdır.
• Bunun yanında temel matematik konularının da iyi bilinmesi gerekir.
• Geometri konularına hâkim olmak için önce bilinmesi gereken formülleri öğrenmeli, sonra da
çok soru çözmelisiniz.
• Geometri, soru çözmeye dayalı bir çalışmayla daha iyi öğrenilir.
• Ayrıca şekil çizimine önem vermeli, soruları şekil çizerek çözmeye çalışmalısınız. Şekilli soruları
ise şekil üzerinde çözmeyi denemelisiniz.
Bütün bunların yanında matematik dersinin çok iyi anlaşılabilmesi için söyleyeceğimiz birkaç kuralın
sizin için altın değerinde olduğu inancındayız:
• Öğretmenlerinizi dinlerken düzenli notlar tutunuz.
• Dersten sonra eve gittiğinizde defterinizdeki notları temize çekin veya tekrar yazarak çalışın.
• Konuyu anlamadan sorulara geçmeyin, konuyu anladığınıza inandığınızda önce çözümlü
sorulardan, sonra da test sorularından çözün.
• Soru çözerken problemlerde verilenleri ve istenenleri düzenli olarak bir kenara yazın.
• Soru çözerken sizi sonuca götürecek ipuçlarını belirleyin.
• Verilenleri işlem sırasına göre uygulayın.
• Sonucu bulun ve sağlamasını yapın.
• Matematik dersini öğrenmek bisiklete binmeyi öğrenmek gibidir. Yaparak ve yaşayarak
öğrenilir. Bu nedenle bol bol işlem yapın, eksiklerinizi tespit edin ve giderme yollarını araştırın.
Şunu unutmayın ki başarısız olduğunuzda bile kendinizi motive etmeli ve “Her başarısızlık başarının ilk
adımıdır.” sözünü kendinize rehber edinmelisiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder